1980 Sonrası Türk Medyasında Gelişmeler ve Magazinleşme Olgusu

MURAT ÖZGEN, Ph.D.

[email protected]

Istanbul University (Turkey)

Özet

12 Eylül 1980 ihtilali Türkiye’de pek çok kurumu etkilediği gibi basın ve basının ekonomik

yapısının da değişmesine yol açmıştır. Bugün Türk medyasında yaşanan “magazinleşme”

olgusunun ip uçlarını o günlerde aramak yanlış bir yaklaşım olmayacaktır. Askeri

hükümetlerle o dönemin devamı niteliğini sürdüren Özal hükümetleri döneminde basına

siyasi haberlerle ilgili olarak yapılan baskı ve yönlendirmeler bu sonucun ortaya çıkmasında

çok önemli bir etken olmuştur. Radyo ve televizyon yayınları açısından bakıldığında ise,

1990’a kadar ülkede yayıncılık yaşamında TRT tekelinin bulunması, 1990’lı yılların hemen

başında çok ani biçimde ortaya çıkan özel radyo ve televizyon yayıncılığı sürecinin de

olgunlaşmamış bir ortamda başlamasına yol açmıştır. Nitekim 1990 ile 1994 yılları arasında

ülkemizde radyo ve televizyon yayıncılığının yasal çerçevesi oluşturulmaksızın yayıncılık

Devamını Oku

Enis Batur – Abdal Düşü

Abdal Düşü kitabından

Sabah bir muştu gibi iniyor odama. Bu mevsimde otelin tek müşterisi benim. kahvaltımı önüme getiren yaşlı kadın bir kere geldiğim yeri sordu ve gerçekten bilmediğimi anlayarak sustu. Gece geç saat döndüğümde uyukluyor bekçi. Kapısı kilitli değil odamın, çalınacak birşey yok çantamda, yatağıma uzandığımda yanlızca tungsten telin titreşimini duyuyorum, bu limanda benden başka kendisine yolcu çıkmış kimse yoktur.

Bunları söylüyorum sessizliğimi bozmadan. nicedir bir içkonuşmanın yekpare akışında tamamlanıyor günüm. Sözlerim ateşli bir hastalığın yarattığı sabuklamaları çağrıştırabilir, paylaşamam onları gece vakti bir başına bar taburesine tünemiş, uzak rıhtımlardan gelme, dilimi bilmeyen sarhoş gemicilerle bile, ama olsun, eksikliğini duymuyorum bunun, konuşmanın faydasını görmedim. Dikkatle dinleyecek olsa bir bilge kişi dediklerimi, şüphem yok susturur beni, parmağımı ağzıma koyarak, Tut bunları içinde, anladığın, gördüğün sende kilitli kalsın,almaya yatkın biriyle karşılaşamazsın.

ZAVALLILIK

yaptığınız işin değerli ve önemli olduğunu ispatlamak için diğerlerini karalamanız gerekiyorsa

her savaşın bir tarafı da sizseniz

ve o cephede hep iyiler varsa normal olarak!

yeniye karşı bitmez tükenmez kin güdüyor

eskiye de gönlünüz razı olmuyorsa

tanımadığınız insanların ölüm fermanını imzalamakta fazla tereddüt etmiyor

ve onların size benzeyerek doğru yolu bulacaklarını düşünüyorsanız

sorunları çözmek için çoğu zaman beyninize değil de kalbinize danışıyorsanız

yani anlamadan iman etmek zorundaysanız bir anlamda

yargılıyor ama mahkum edemiyorsanız

güçsüz olduğunuz zaman yerdiğiniz güç odağını, elde ettiğiniz anda zalimleşiyorsanız

Bu demek oluyor ki siz de ZAVALLISINIZ

ALİ AKÇAKAYA

Kaos Teorisi – BAUMAN VE BAKHTİN

Müslüm TURAN

ÖZET

Bu makalede Bauman ve Bakhtin’in ‘ kaos’ kavramıyla ilgili düsünceleri karsılastırılır. Belirsizlik dogaya içkin birsey degil fakat kendi olusturdugumuz bir durumdur. Seylerin düzeni bizim onları deneyimlememizin öncesinde bize verili degildir. Nihilizmde kaosla ‘Varlık’ın özdeslestirilmesinin bir sonucudur.Bauman için kaos ‘Varlık’ın bir özelligidir. Diger taraftan, Bahtin için kaos ve düzen arasında es-varolussal bir iliski vardır. Yalnızca tek bir kaos ya da düzen çesidinin egemenligi hüküm sürmez fakat birçok kaos ve düzen çesitleri aynı anda sürekli olarak mücadele içindedir. Devamını Oku

Bilim Dünyası’nın Son Devrimi

zeka inançları yedikçe palazlandı
inanç azaldıkça o azdı
putları yıkıp put oldu
göz yaşını silmeyi vaat edip
kaşla göz arasında manayı da silip süpürdü
herşeyi gözler önüne sereceğim deyip
mahremiyeti mezata çıkardı
anlama dair ne varsa yağmaladı
ruh yok, aşk şehvettir deyip
gerekçeleri ile izaha koyuldu
tüm duyguları maraz sanıp
bir bir yok etti
beşeri haşere niyetine zehirledi
etten kemikten robotlar istila etti her yeri
mecnun’a deli gömleği giydirip,
leyla’yı ona buna sattı
evrim dedi devrim dedi
insanlığımızı evirdi çevirdi
en sonunda devirdi

Ali Akçakaya